1- Tavla oynamanın haram olması ile ilgili hadisler bazı hadis kaynaklarında geçmektedir. Mesela; bununla ilgili hadisler, Ahmet b. Hanbel’in Müsnedi, Ebû Davûd, Hâkim, Ebi Musa el-Eşa’ri’den ve Büreyde’den rivâyet edilmiştir. Hadis sahihtir. Hadis inkârcıları, Kur’an bize yeter, diyerek, Allah dışında hiç kimse hüküm veremez,
helala haram, harama helal diyemez şeklindeki ifadelerini yaygınlaştırmak istemektedirler. Amaç yine Resûlullah’ı devre dışı bırakıp kavramların içini boşalttiktan sonra kendilerince doldurmaktır. Maksatlarını gerçekleştirmek için tavla oynamanın haramlılığıyla ilgili hadis üzerinde hadislere saldırmaktadırlar. Biz onların yanlışlıklarını
gün yüzüne çıkarmak için ilkin hadisin geçtiği
kaynakları gösterelim, sonrada gerçekleri
Belirtmeye çalışalım, inşallah.
Resulullah efendimiz ﷺ şöyle buyurmuştur.
“Kim tavla ile oynarsa , domuzun etine ve kanına daldırmıştır.” (Müslim, 4, 1770)
“Kim tavla ile oynarsa şüphesiz Allah’a ve Resulüne isyan etmiştir.” (Ebu Davud,4, 285)
Muhaddisler bu ve benzeri ifadelerle gelen hadislerin hasen ve sahih kategorisinde olduğunu belirtmişlerdir. Öyleyse tavla oynamanın haramlılığına ilişkin hadislerin sıhhatinde hiçbir sıkıntı bulunmamaktadır.
2- Hadis inkârcıları bu hadisi ileri sürerek Allah (C.c) dışında hüküm koymada hiç kimsenin yetkisinin olamayacağını söylemektedirler. Bunların itiraz sebebi başka amaçlara yöneliktir. Aslında yukardaki hadis;
hem Ehl-i sünnet hem de Şia kaynaklarında
sahih olduğu belirtilmiştir. Bu yerli oryantalistler, tavla oynamanın haram kılınmasına itiraz ederek iki aşamalı bir komplo düzenlemektedirler. Bu habis plan ile ilk aşamada Hz. Peygamberin haram kılma
vasfını kaldırmak, ikinci asamada ise sadece Kur’an’ı dayanak gösterip İslâmın bütün detay hükümlerini iptal etmek istiyorlar.
Hâlbuki Kur’ân’da Allahu Teâlâ Pevgamberine de hüküm koyma yetkisini vermiştir:
“(Ey Muhammed) Biz sana Kitab’ı hak olarak indirdik ki. insanlar arasında Allah’n sana öğrettikleri ile hüküm veresin. ” (Nisa, 105)
3- Hadis inkârcıların zuhûru, aslında Resûlullah’ın bir mucizesidir. Zira asırlar önce onlar hakkında Resûlullah şöyle haber vermiştir:
«Dikkatinizi çekiyorum. Bana Kur’an-ı Kerim verilmiştir ve bir benzeri onunla beraber verilmiştir. Dikkatinizi çekiyorum, belki karnı tok ve koltuğu üzerinde yaslanan bir
adam çıkıp şöyle konuşacak: ‘Kur’an’a sarlın, sadece onun helal kuldığı şeyleri helal, haram kıldığı şeyleri haram kabul edin. Onun dışına çıkmayın. ‘Hâlbuki Resülullah’ın haram
kuldığı şey de Allah’n haram kıldığı şey gibidir. Dikkat edin. Eşeğin eti sizin için helal değildir. Yırtıcı hayvanların etleri ise size helal değildir.
( Ebu Davud , 5, 200)
Resûl de Allah’ın elçisi olduğuna göre O da bazı hikmetlerden dolayı bazı şeyleri haram kılabilir.
4- Tavla oynamak “Ey iman edenler! Içki, kumar, dikili taşlar ve fal oklar, seytanın yaptğı işlerden bir pisliktir. Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz” (Maide, 90) ayeti kapsamında ele alnabilir. Nitekim Sünnî âlimlerden Azizi’ye göre, tavla oynama (ezlam) fal okları gibidir. Şiî a âlimlere göre ise kumara dahildir. böylece abes oyunlar, kumar ve Dikili taşlarla kıyas edildiğinde bunun da usûl-ü fıkıh açısından haram oluşuna ilişkin güçlü bir delil kabul edilebilir.
5-Tavla oynamanın haram olması konusunda bazı hikmetler de vardır. Peygamberimiz, kumara benzediği ve zaman israfına sebebiyet verdiği için tavla oynamayı haram kılmıştır. Kumarı, haram kılan Allah’tır. Tavlada kumara kıyasen haram kılınmıştır. Bir müslümanın boş şeylerden uzaklaşması gerekmektedir.
Allah müminlerin özelliklerinden bahsederken, “Onlar boş şeylere yüz çevirirler.” (Müminin, 3)
Diye nitelendirmektedir.
Sonuç olarak, hadisi devre dışı bırakıp İslami kavramların içini boşalttıktan sonra kendi heva ve heveslerine göre yeniden doldurmak isteyen islam düşmanları tavla ile ilgili hadisi de inkar etmektedir. Akıllanınca peygamber hüküm veremez. Helali haram, haramı helal edemez. Bunların amacı Peygambersiz bir din oluşturmaktadır. Gençleri deizme itmektir.
Cenabı Hak ümmeti bu sapıklardan korusun.