Öfkelenmek

Stanford üniversitesinde Rehberlik ve Sağlık Psikolojisi alanında profesörlüğü olan Frederic Luskin Forgive for Good’un tespitine göre, uzun süreli kızgınlık hali, insanların fiziksel sağlığı üzerinde gözlemlenebilir olumsuz,
etkiler oluşturmaktadır. Dr. Luskin konu ile ilgili şunları ifade etmiştir: ” Uzun süreli veya devam eden öfkenin zararı, vücut içindeki termostatı sıfırlamasıdır. Eğer düzenli olarak düşük seviyede öfkeye kendinizi alıştırırsanız neyin normal olduğunu ayırt edemezsiniz. İnsanların alışkanlığa çevirebileceği bu tür adrenalin hücumuna yol açabilir. Vücudu yakar ve sağlıklı düşünmeyi zorlaştırır, bu da durumu daha kötü bir hale getirir. “

Ayrıca Dr. Luskin, vücut, öfke ve stres sırasında belirli enzimler salgıladığından , kolesterol ve tansiyonun yükseldiğini, bunların da vücudun uzun süreli maruz bırakılmaması gereken bir durum oluşturduğunu belirtmektedir.

Öfke, salgı bezlerini uyararak aşırı derecede terlemeye neden olur. Sıcağa karşı tahammülsüzlük gelişir.
Sık olarak ” Ateş basmaktan “ söz edilir. Bu da beraberinde su ve tuz kaybına neden olur.
Halsizlik ve bitkinlik oluşur. Metabolizmayı uyararak vücudumuzda yanma-yakılma sürecinin aşırı derecede,
çalışmasına neden olur. Böylelikle yağların ve şekerin yakılması hız kazanır. Bu nedenle hasta hızlı bir şekilde,
zayıflamaya başlar. İştah ileri derecede, beslenme, tam ve kusursuz olmasına karşın zayıflama söz konusudur.
( Dr. Tuncay Filiz. Dahiliye Uzmanı )

Öfkeyi kontrol altına almanın yolları

Buhârî’nin rivayetine göre, bir adam Resûlullah’a ﷺ gelerek, ” Bana nasihat et! “ der. Resûlullah ﷺ ise adama:
” Öfkelenme ( Kızma ), Öfkelenme, Öfkelenme! “ der.

Resûlullah’ın ﷺ güzel ahlâklarından biri de Onun halim selim, öfkesine hakim ve bağışlayıcı olmasıdır. Öfkenin dünya ve ahirete olan zararından dolayı müminlere, öfkeye hakim olmanın faydalarını ve ona hakim olmanın,
yollarını da mucizevi bir şekilde göstermiştir.

Öfkelendiğinde, iştahı kabardığında, bir şeyi arzularken ve bir şeye tepki verirken nefsine hakim olan kimselerin,
şeytandan uzak ve Cennetin onlara vacib olacağını söyleyen Resûlullah ﷺ, öfkeye hakim olmanın yollarını da,
Şöyle göstermiştir:

istiaze ile Allah'a sığınmak: 
Yani öfke anında "Eûzübillâhimineşşeytânirracîm" demek. 
Buhârî ve Müslimin rivayetine göre, iki kişi Resûlullah'ın ﷺ yanında birbirine kızıp bağırıp çağrıyorlardı,
Biri kızgınlıkla öyle ileri gitti ki, yüzü kıp kırmızı oldu. Bunu gören Resûlullah ﷺ şöyle buyurdu: 
" Öyle bir söz biliyorum ki, eğer onu söylese ondaki bu öfke gidecektir, o da; "Eûzübillâhimineşşeytânirracîm" Muhaddisler bu hadisin açıklamasında, öfke anında akla Allah'ı getirmek, öfkeyi def etmede en etkili yoldur.
Zira hakiki mümin, Allah'ın izni olmadan hiç bir şeyin meydana gelmeyeceği, hiç kimsenin kendisine zarar veremeyeceğine, onun dışındaki bütün etkenlerin, birer araç ve sebep olduklarına inanır.
Modern tıpta da, öfkelenen kişiye düşünce alanını değiştirme, o anda başka şeyleri aklına getirme, mesela,
hiç bir söz söylemeden önce, birden otuza kadar sayı saymayı tavsiye edilmektedir. Bu yolla, öfkeyi arttıracak,
bazı enzimlerin salgılanmasına engel teşkil edilmiş oluyor. 
İşte Resûlullah ﷺ, öfkelenen kişiye " istiazeyi " tavsiye ederek, on dört asır sonra keşif edilen psikolojik bir tedaviye işaret etmiştir. 
Muhataba hiç cevap vermeden susmak: 
Olayı muhakeme etme, neticeyi düşünme, zihinsel faaliyetlerde bulunma da tıbben öfkeyle baş etmenin yolarından biri olarak  psikologlar tarafından tavsiye edilmektedir.
Ahmed bin Hambelin rivayet ettiği bir hadiste Resûlullah ﷺ " Öğretici olun, kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız,
Kızdığın zaman sus, Kızdığın zaman sus, Kızdığın zaman sus. " tavsiyesinde bulunmaktadır. 
Böylece susmakla insan, Allah ve Resûlu'nün, öfkesine hakim olan kişinin kazanacağı sevabı düşünme imkanı bulur ve sakinleşir.
Konumu değiştirmek: 
Öfkeyi yenme yollarından biride, kişinin bulunduğu konumunu değiştirmesidir. 
Bu konu da Resûlullah ﷺ bilimsel bir mucizeye on dört asır önce işaret etmektedir.
Ebu Davud'un naklinde Resûlullah ﷺ şöyle buyurmaktadır: " Biriniz öfkelendiğinde, ayakta ise otursun, eğer bu durumda öfkesi geçmiyorsa uzansın. "
Modern tıp, aşırı bir şekilde öfkeye maruz kalan kimselere, muhataba, sözlü veya fiili tepki göstermeden önce,
Konumunu değiştirerek rahat bir konuma geçmeyi tavsiye etmektedir. Çünkü, tıbben sabittir ki, böbreklerin,
üzerinde bulunan bezler, biri adrenalin diğeri noradrenal olmak üzere iki tür hormon salgılamakta, 
adrenal hormonu şeker eksikliği, stres, korku ve öfke durumlarında salgılanır. Bu hormonun artışı, 
kalp atışlarını da arttırıyor. İşte öfke, bu iki hormonu arttırarak, kalbin fazla çalışmasına ve dolayısıyla 
yüksek tansiyona sebep olur. Bu nedenle doktorlar, şeker, yüksek tansiyon ve kalp hastalarına stres ve öfkeden kaçınmalarını tavsiye etmekteler.
Yine tıbben sabittir ki, noradrenalin, hormonunun kandaki miktarı, ayakta ve ilk beş dakikada, normalde
iki üç kat artıyor, öfke ve stres durumlarında ise, bu artış katlanarak yüksek bir düzeye çıkar. Böylece,
Öfke ve ayakta olma faktörü birleşince, sağlık tehlikeye giriyor. Bu nedenle Resûlullah ﷺ öfkelenen kişiye,
Ayakta ise oturmayı, oturuyorsa uzanmayı mucizevi bir şekilde tavsiye etmiştir.
El ve yüz yıkamak:
Öfkelenen kişinin el ve yüzü yıkaması veya soğuk duş alması, modern tıbbın en son tavsiyeleri arasında yer almaktadır. Zira bu durum sinir sistemini sakinleştiriyor. Öfke, genel hararet ve sıkıntıdan kaynaklanıyor, su ise harareti ve sıkıntıyı hafifletiyor. Tıbbın önüne geçen Resûlullah ﷺ,
Ebu Davud hadisinde yer alan bir rivayette " Öfke şeytandandır, şeytan ateşten yaratılmıştır, ateş ise su ile söndürülür. Biriniz kızdığı zaman abdest alsın. "  
Buyurmaktadır. Böylece abdest, hem maddi yönden vücudun hararetini hafifleterek,
sakinleştiriyor hem de manevi yönde, insana ibadet duygusunu yaşatarak güvende olmasını sağlamış oluyor, maddi ve manevi kirlerden de temizlenmiş oluyor. 

Öfkeye hakim olmanın faydaları

Muhaddislerden Süleyman bin Nasır el Alvani Buhârî de geçeni kendisinden bir nasihat isteyen bir sahabeye,
Tekrarla söylediği ” Öfkelenme “ hadisinin şerhinde, öfkeye hakim olmanın 50 faydası sıralanmaktadır. O faydalardan sağlıkla ilgili olanların bazıları şunlardır.

  • Hadiste, öfkeye yol açan sebeplerden kaçınarak, korunmanın tedaviden daha iyi olduğu gerçeğine işaret vardır.
  • Öfkelenmeyenin, sağlıklı bir iradeye sahip olduğu, söz ve davranışlarına hakim kişiler olduğu anlaşılıyor.
  • Öfkelenmemek, kişinin akıllı ve kamil bir olduğuna delidir.
  • Öfkeye hakim olmada, ” Zararı faydasından daha çoktur. “ ayetinin anlamı vardır.
  • Hadiste, toplumda nasihatin önemine işaret ediliyor.
  • Öfkeyi terk etmenin, ona hakim olmanın kazanılabilecek bir meziyet olduğunu bilmek.
  • Esas güçlü olanın, öfke anında nefsine hakim olan kişi olduğunu anlamak.
  • Hadiste bütün şerlerin öfkede var olduğu anlamı var.
  • Hadisin uygulamasında, sosyal hayatta sağlıklı yaşama var.

Sosyal Ağda Paylaş

Bir yanıt yazın