Resûlullah ﷺ şöyle buyuruyor: ” Benden sonra erkeklere, kadınlardan daha zararlı bir fitne sebebi bırakmadım. ”
( Buhârî, Nikah 17 ; Müslim, Zikir 97, 98 ; Tirmizî, Edep 31 İbn Mace, Fiten 31 )
İnkârcılar diyor ki : Bütün kadınlar fitne ve fesada yol açan uğursuz yaratıklar mı ki, Resûlullah ﷺ böyle bir şey söylemiştir.
Bu hadiste tehlike için uyarı yapılmış olup, bazı kadınların huysuzlukları sebebiyle erkekleri zor durumda bırakabileceklerine işaret edilmiştir.
Allah-u Teâlâ ﷻ şöyle buyuruyor: ” Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olabilecekler vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, hoş görüp vazgeçer ve bağışlarsanız şüphe yok ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. ”
( Teğabun, 14 )
İbn kesir bu ayeti şöyle tefsir ediyor: Allah ﷻ çocuklardan ve eşlerden haber vererek buyuruyor ki: Kimi eşler vardır ki, kocalarının, kimi çocuklar vardır ki, babalarının düşmanıdır. Düşmanlık onları sâlih amellerden alıkoyma anlamındadır.
Nitekim Münafikın süresinde 9. Ayette Allah-u Teâlâ ﷻ şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Mallarınız da çocuklarınız da sizi
Allah’ı anmaktan alıkoymasın. Bunu yapanlar mutlaka hüsrana uğramışlardır. “ Burada ise: ” Onlardan sakının “ buyuruyor.
İbn Zeyd derki: Dininizi onlardan koruyun, demektir. Mücâhid der ki: Eşlerinizin ve çocuklarınızın içinde size düşmanlık edenler vardır, onlardan sakının. Onlar, kişiyi akrabalarla münasebeti kesmeye veya Rabbine isyan etmeye sevk eder. Bu sebeple, kişi onun sevgisinden dolayı çocuğuna ve eşine itaat etmekten başka bir şey yapamaz. İbn Ebu Hâtim der ki: Bize babam.. İbn Abbâs’dan nakletti: Adamın birisi ona bu ayeti sorduğunda İbn Abbâs şöyle demiş: Bunlar Mekke’de Müslüman olan bazı kimselerdir ki; Resûlullah’a ﷺ gelmek istediler, ancak eşleri ve çocukları onları bırakmadılar. Resûlullah’ın ﷺ yanına geldiklerinde halkın dinde derin bilgiye sahip bulunduğunu gördüler ve bu sebeple ailelerini cezalandırmak istediler. Bunun üzerine ” Ama af eder, kusurlarını başlarına kakmaz ve örterseniz; Şüphesiz ki; Allah, Gafûr’dur, Râhim’dir. “ Ayeti nazil oldu. Tirmizî de Muhammed İbn Yahya kanalıyla… İsrail’den bu rivayeti nakleder ve hasendir, sahihtir, der. İbn Cerîr ve Teberânî de bu rivayeti İsrail kanalıyla İbn Abbâs’tan rivayet ederler. Keza Avfî vasıtasıyla İbn Abbâs’tan buna benzer bir rivayet nakledilir. Onun efendisi İkrime’den de aynı şekilde rivayet edilmiştir. ” Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır. Allah katında ise büyük mükâfat vardır. “ Mal ve evlât, Allah ﷻ tarafından denenmek için verilmiş bir imtihandır. Böylece Allah ﷻ kimin kendisine itaat edip, kimin isyan ettiğini belirler. ” Allah katında ise büyük mükâfat vardır “ Kıyamet günü büyük mükâfat Allah katındadır. Allah-u Teâlâ ﷻ şöyle buyuruyor:
” Kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçimliğidir. Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah’ın katındadır. ” ( Al-i İmran, 14 )
İmam Ahmed İbn Hanbel der ki: Bize Zeyd İbn Habbâb… Abdullah İbn Büreyre’den nakletti ki: o, Ebu hureyre’nin şöyle dediğini duydum, demiştir: Resûlullah ﷺ konuşurken Hasan ve Hüseyin geldiler, üzerlerin de kırmızı bir kaftan vardı. Yürüyor ve düşüyorlardı. Resûlullah ﷺ minberden indi, onları tuttu ve önüne oturttu. Sonra da: Allah ve Resûlu doğru söyler. ” Muhakkak ki mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır. “ Şu iki çocuğu yürüyüp düşmesini gördüm ve dayanamadım, en sonunda sözümü kesip onları kaldırdım, buyurmuş. Sünen erbabı da bu hadisi Hüseyin İbn Vâkıd kanalıyla, Abdullah İbn Büreyre’den naklederler.
Tirmizî; Hasen ve garib bir hadistir, ancak bu yolla biliyoruz, der.
Sünen-i İbn Mâce’de hadis için şu açıklama yapılıyor: ” Benden sonra erkeklere, kadınlardan daha zararlı bir fitne sebebi bırakmadım. “ Bazı ilim adamları kötü huylu kadınlara tahsis etmişlerdir. Bilindiği gibi fitne, imtihan manasına da gelir. Kadınlar erkeklerin günaha girip girmemeleri bakımından bir sınav çeşididir. Bu hüküm eşler durumundakilere ve diğerlerine umumidir.
İffetli, namuslu, dürüst, kanaatkar, ibadetine düşkün, kocasına itaatkar kadın, kocasının günaha girmesine sebep olması şöyle dursun, bilakis onu bir çok günahtan uzak tutabilir. Sayılan meziyetlerin ve benzeri faziletlerin aksi karakterde olan kadınlar ise kocaları için cidden felaket ve günaha girmenin en müsait aracı sayılır. Toplumda kocasına husumet besleyen, yemeğine zehir katan, öldürmeye girişen, malına, ırzına, namusuna hıyanet eden, haram kazanca zorlayan, dini görevlerini engelleyen ve böylece cehenneme sürükleyen kadınlara rastlanır. Bu hatalara ve suçlara düşmenin çeşitli sebepleri arasında kadının aklının noksanlığı önemli bir yer alır. Bazen de art düşünce olmaksızın böyle suçlara düşebilir. Erkeklerden de böyle olanlar bulunur ise de sayı bakımından az sayılır. Zevaid nevinden olan ikinci hadiste erkeklerin de kadınlar için bir fitne mahiyetinde olduğu işaret edilmiştir.
Yukarıdaki hadisi destekleyen bir rivayette: Resûlullah ﷺ şöyle buyuruyor: ” Dünya tatlı, göz kamaştırıcı ve çekicidir. Allah onu sizin kullanmanıza verecek nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyaya aldanmaktan sakının. Kadınlara kapılmaktan korunun. Çünkü, İsrailoğullarında ilk fitne kadınlar yüzünden çıkmıştır. ” ( Müslim, Zikir 99 ; Tirmizî, fiten 26 )
Kadınlar ve çocuklar ” Sen ölürsen biz ne yaparız. ” diyerek müminleri Allah yolunda cihattan alıkoyabilirler.
” Bir sen mi kaldın, ya da sen peygamber değilsin, çoluğunu çocuğunu düşün. “ diyerek, erkeğin hayır yapmasına engel olabilirler. Sahip olduklarından daha fazlasını isteyerek haramdan kazanmaya sevk edebilirler.
Açılıp saçılan kadın, güven ve sadakati sarsmaktadır. Bugün kadınların vücudu hemen hemen her sektörde reklam aracı olarak kullanılıyor. Kadın, hem açılıp saçılarak genel olarak büyük ahlâki bozulmalara, hem de aile hayatını zedeleyip gayri meşru ilişkilere neden olmaktadır. Kadınları bozulan bir toplumun iflah olması mümkün değildir. Bir toplum için bundan daha tehlikeli bir yerde fitne yoktur.
İslâm dininde asıl olan israftan kaçınmaktır. Ama kapitalist düzenler; İnsanları bilhassa kadınları, israf ve gereksiz tüketime teşvik etmektedir. Kadınların tüketim noktasındaki zafiyetleri geçim sıkıntılarına neden olmaktadır. Özellikle moda illeti kadınları tesirine alıp, dünya yükünü arttırarak geçimsizliğe ve haramlara teşvik etmektedir. Karısının gereksiz harcamaları yüzünden; Rüşvet alan, hırsızlık yapan, faize ve benzer haramlara bulaşan bir çok erkek hadiste işaret edilen fitnelere düşmektedir.
Netice olarak; kadınlar uğursuz yaratıklar değildirler. Ancak istisnai olanların haricinde yaratılışları bakımından bir takım zafiyetlere sahiptirler ve ister istemez fitneye sebep olabilirler. Bu fitne olma tehlikesi sadece kadın değil, mal ve çocuklar için de geçerlidir. Dolayısıyla malın, kadınların ve çocukların imtihan vesilesi olması, erkekler için zarar ve tehlike arz etmesi hakkındaki bu hadisin yanlış olan bir tarafı bulunmamaktadır. Resûlullah ﷺ ümmetini düşebileceği tehlikelere karşı uyarmıştır.