Huşu içinde bir namaz için Abdestin fazileti

Ebu Umâmet-ül Bahilî der ki: Bir gün Amr b. Anbese’ye, ” Sana niye İslâm’ın dördüncüsü unvanı veriliyor? “
Diye sordum. Cevap olarak bana şunları anlattı:

Ben öteden beri insanları doğru yoldan sapmış olarak görüyor ve taptıkları putların boş şeyler olduğuna inanıyordum. O sıralarda Mekke’de bir adamın ortaya çıktığını ve yeni bazı iddialar ileri sürdüğünü duydum.
Hemen bineğimin sırtına atlayıp Mekke yoluna düştüm. Oraya varınca görüm ki; Resûlullah ﷺ gizli çalışıyordu.
Çevresinde de birkaç dostu vardı. Nezaketle yanına vararak O’na: ” Sen kimsin? ” diye sordum.
Bana: ” Ben Peygamberim “ diye cevap verdi. ” Peygamber ne demektir? “ diye sorunca;
” Allah’ın elçisi demektir. “ dedi.

Bunun üzerine; ” Seni Allah mı gönderdi? ” diye sordum. Bana; ” Evet “ dedi. Kendisine ” Allah seni ne ile görevlendirerek gönderdi? “ diye sorunca bana; ” Allah’ın birliğine inanalım, O’na ortak koşmayalım,
putları kıralım ve akraba haklarını gözetelim diye. “
cevabını verdi. Kendisinden; ” Bu prensiplerde senin yanında olanlar, sana taraftar olanlar kimlerdir? “ diye sordum. Bana; ” Bir hür bir köle “ cevap verdi.
O sırada bir de baktım ki, yanında Ebu Bekir ve Bilâl vardı. Bunun üzerine kendisine; ” Bende sana bağlanmak istiyorum. ” dedim. Bana; ” Bugün bunu yapamazsın. Şimdi ailenin yanına dön. Açıkça ortaya çıktığımı duyunca bana katılırsın. “ dedi.

Peygamberimiz ﷺ böyle deyince ailemin yanına döndüm. Fakat artık Müslüman olmuştum. Gördüğün gibi o gün Müslüman olan dördüncü kişi idim. Yani, o zaman sadece dört Müslüman vardı.

Bu arada Peygamberimiz ﷺ Mekke’den Medine’ye hicret edince binek hayvanımın sırtına atlayarak Medine’ye vardım. Peygamberimizin ﷺ yanına girince; ” Beni tanıdınız mı? “ diye sordum. Peygamberimiz ﷺ ” Evet, sen Medine’de bana adam değil misin? “ dedi. Bunun üzerine; ” Ya Resûlullah, Yüce Allah’ın sana verdiği bilgilerin bir kısmını bana öğret. “ dedim. O zaman Peygamberimiz ﷺ şöyle buyurdu:

  • Sabah namazını kılınca güneş doğuncaya kadar artık başka namaz kılma. Güneş doğunca da biraz yükselinceye kadar namaz kılma. Çünkü güneş şeytanın iki boynuzunun arasından doğar ve o sırada kâfirler ona secde ederler. Güneş bir veya iki mızrak boyu kadar yükselince artık namaz kıl. O sırada kılınan namaz,
    Müşahede ve huzur sağlar. Bu süre her şeyin gölgesinin kendisi kadar olduğu zaman sona erer.

    Her şeyin gölgesi kendisi kadar olunca da artık namaz kılma. Çünkü o ara cehennemin tutuşturulma sırasıdır.
    Her şeyin gölgesi tekrar kendi boyunu aşmaya başlayınca ikindiyi kılıncaya kadar, kılacağın her namaz müşahede ve huzur sağlar, ikindi namazını kılınca güneş batıncaya kadar namaz kılma. Çünkü güneş şeytanın boynuzları arasına batar ve o sırada kâfirler ona karşı secde ederler.

    Sözlerinin burasında kendisine; ” Ya Resûlullah, Bana abdest hakkında bilgi ver. “ deyince bana şunları söyledi:
  • İçinizden hanginiz, abdest almaya başlar da ağzına ve burnuna su verirse ağzına ve burnuna verdiği,
    su geri akınca o su ile birlikte ağzının ve burnunun günahları da akar gider. Arkasından Allah’ın emrettiği gibi
    Yüzünü yıkayınca geriye akan su ile birlikte yüzünün günahları akar gider. Sonra kolları dirseklerine kadar,
    Allah’ın emrettiği gibi yıkayınca parmak uçlarından akan sularla birlikte ellerinin günahları da akar gider.
    Arkasından başını mesh edince saçlarının uçlarından dökülen sularla birlikte başının günahları da akar gider.
    Sonra ayaklarını Allah’ın emrettiği gibi topuklarına kadar yıkayınca geriye akan kirli su ile birlikte günahlarda,
    Ayakları üzerinden akar gider. Daha sonra kul ayağa kalkar ve Allah’a lâyık olduğu şekilde,
    Hamd-ü Sena eder, Arkasından iki rekat namazda kılarsa, anasından doğduğu gibi tüm günahlarından arınır. Ebu Hureyre’nin -Allah ondan razı olsun – rivayet ettiğine göre; Peygamberimiz ﷺ bir gün sahebelere;
    ” Hey, Yüce Allah’ın günahlarınızı silmesine ve derecenizi yükseltmesine sebep olacak şeyleri sizlere söyleyeyim mi? “ buyurdu. Sahabelerin ” Tabii, buyur, Ya Resûlullah “ demeleri üzerine Peygamberimiz ﷺ, Sözlerine şöyle devam etti:
  • Soğuk sabahlarda eksiksiz bir şekilde abdest almak.
  • Hoşa gitmeyen şeylere karşı sabretmek.
  • Mescitlere doğru çok adım atmak.
  • Namazın birini kılınca öbürünü beklemek, işte bunlar, sizi düşmana karşı koruyacak surlardır. ( Başka bir açıklamaya göre; size Allah yolunda savaşan öncülerin sevabını kazandıracak amellerdir. ) ( Buhârî )

Abdest alan kimsenin kalbi saygı dolu olmalı, Rabbini ziyaret etmek istediğini bilmeli ve tüm günahlarından,
Tevbe etmelidir. Çünkü Yüce Allah su ile azaların yıkanmasını, günahlardan arınmanın sembolü kılmıştır.
Buna göre; Abdeste başlarken Allah’ın adını anarak, yani Besmele ile başlamalı, ağzına – burnuna su verirken,
Bu iki azasını nasıl su ile yıkıyorsa ağzını dedikodu ve yalandan da arındırmalıdır. Yüzünü yıkarken de,
Onu harama bakarak girdiği günahlardan arındırmalıdır. Bütün abdest azaları için aynı şekilde düşünmelidir.
Abdestini bitirince de Allah’a dua etmeli, O’nu noksanlıklardan tenzih etmelidir. Nitekim rivayete göre,

Hz. Ömer -Allah ondan razı olsun – rivayet ettiğine göre; Peygamberimiz ﷺ şöyle buyurmuştur; “Sizden biriniz güzelce abdest alır -onu tastamam yapar- sonra da: ‘ Eşhedü en lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh. Ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh ‘ derse, o kimseye cennetin sekiz kapısı açılır. O da dilediği kapıdan girer.” Müslim, Tahâret 17. Ayrıca bk. Ebû Dâvud, Tahâret 65; Tirmizî, Tahâret 55; İbni Mâce, Tahâret 60

  • Ebu Derda -Allah ondan razı olsun – rivayet ettiğine göre; Peygamberimiz ﷺ şöyle buyurmuştu;
    ” Kıyamet günü kim iman ile birlikte şu beş şeyi yapmış olarak gelirse Cennete girer. ”
  • Rükûlarını ve secdelerini titizlikle yaparak abdestli şekilde ve vakitleri içinde beş vakit namazları kılmak.
  • Nefsini arındırmak amacı ile malının zekatını vermek. Yemin ederim ki, bunu ancak mümin olan yapar.
  • Ramazanda oruç tutmak.
  • Gitmeye gücü yeterse Hacca gitmek.
  • Emaneti yerine getirmek.

Ebu Hureyre’nin -Allah ondan razı olsun – rivayet ettiğine göre; Peygamberimiz ﷺ bir sabah namazında Bilal’e,
” En temiz dini amelin nedir, bana söyle, çünkü Miraç gecesi, senin nalınlarının takırdısını duymuştum. “
Diye sordu. Bilal de O’na şu cevabı verdi: ” Bana göre; en temiz islâmi amelim şudur: Gecenin veya gündüzün,
Hangi saatinde abdest alırsam alayım, mutlaka Rabbimin rızası için gücümün yettiği kadar namaz kılarım. ” Başka bir rivayete göre Bilal’in, Peygamberimize ﷺ verdiği cevap şöyledir: ” Her abdest bozuşumda mutlaka abdestimi yeniler ve her abdest alışımda da mutlaka iki rekat namaz kılarım. “
Doğrusunu Yüce Allah bilir.


Sosyal Ağda Paylaş

Bir yanıt yazın