Ebu Eyyûb Ensâri’nin – Allah ondan razı olsun – rivayet ettiğine göre;
Peygamber Efendimiz ﷺ buyuruyor ki: ” Şu dört şey Peygamberlerin geleneklerindendir “;
1 – Güzel koku sürünmek
2 – Evlenmek
3 – Ağzı misvaklamak
4 – Hayâ
Ukbe b.Amir’in – Allah ondan razı olsun – rivayet ettiğine göre; Peygamber Efendimiz ﷺ bir gün sahabelere,
” Allah’tan gerçek anlamda hayâ ediniz! “ buyurdu. Sahabeler: ” Allah’a hamdolsun ki, biz ondan hayâ ediyoruz! ” Deyince Peygamber Efendimiz ﷺ şöyle buyurdu:
” Dediğim o değil. Allah’tan gerçek anlamda hayâ eden kimse başı ile başı çevresinde bulunan organlarını,
Karnı ile karın boşluğunda yer alan organlarını haramdan korumalıdır. Ayrıca, ölümü ve bedenlerin çürüyüşünü aklından çıkarmamalıdır.
Ahireti isteyen kimse dünya hayatının alımlı görünüşünü umursamaz. Kim böyle yaparsa,
Allah’tan gerçek anlamda hayâ etmiş olur. “
Hasan’ın – Allah ondan razı olsun – rivayet ettiğine göre; Peygamber Efendimiz ﷺ buyuruyor ki:
” Hayâ imadandır ve iman da Cennete götürür. Arsızlık cefâdandır ve cefâ da Cehenneme götürür. “
Selman-ı Farisi – Allah ondan razı olsun – diyor ki: ” Biri edep yerlerimi göreceğine veya benim gözüm,
birinin edep yerlerine ilişeceğine üç kere üstüne ölüp dirileyim daha iyidir! “
Hazreti Ali – Allah ondan razı olsun – diyor ki: ” Avret yerlerine bakana da avret yerlerini gösterene de,
Allah lanet etsin! “
Rivayete göre Peygamber Efendimiz ﷺ buyuruyor ki: ” Hamama peştemalsız girmek, kimseye helal değildir. “
Hasan Basri – Allah ondan razı olsun – diyor ki: ” Hamama girmek için biri avret yerlerine öbürü gözlere örtünmek üzere iki peştemalla girmek gerekir. Yani, hamama giren kimse gözlerini başkalarının edep yerlerinden sakındırmalıdır! “
Hazreti İsa – Selam üzerine olsun – diyor ki: ” Sakın başkalarının avret yerlerine bakmayınız. Çünkü başkalarının avret yerlerine bakmak kalbe şehvet tohumu eker ki, bu sahibi için yeterli bir fitnedir. “
Ehl-i Hikmetten bir zat: ” Fâsık kimdir? “ şeklindeki bir soruya: ” Fâsık, başkalarının kapı aralıklarından gözlerini sakındırmayan kimsedir. ” diye cevap vermiştir.
Eski büyüklerden biri oğluna nasihat ederken şöyle dedi: ” Yavrum, nefsin seni büyük bir günah işlemeye çağrınca gözlerini
göğe çeviriver de orada bulunandan utan. Eğer böyle yapmazsan gözlerini yere doğru, çeviriver de orada bulunandan utan.
Eğer ne gökte olandan korkmaz ve ne de yerde bulunandan utanmazsan, o zaman kendini biri olarak say. “
Fudayl b. İyaz der ki: ” İnsanlardan utandığın için perdeni kapatıyor ve kapını kitliyorsun da
Kalbinde ki Kur’an’dan; Kendisi için hiç bir şeyin gizli olmadığı Allah’tan utanmıyorsun! “
Mansur b. Ammar şu vecizeleri söylüyor:
- Kendi kusurunu görebilen kimse başkasının kusurunu görmeye fırsat bulamaz.
- Takva elbisesinden soyunan kimse hiç bir şeyle örtünmez.
- Kendi kusurunu görebilen kimse başkasının kusurunu görmeye fırsat bulamaz.
- Takva elbisesinden soyunan kimse hiç bir şeyle örtünmez.
- Allah’ın verdiği rızka razı olan bir kimse başkasının elinde bulunan varlıktan rahatsız olup üzülmez.
- Zulüm kılıcını kınından sıyıran kimse onunla kendi elini keser.
- Müslüman kardeşi için kuyu kazan kimse onun içine kendisi düşer.
- Başkasının perdesini yırtan kimsenin kendi ayıbı ortaya çıkar.
- Kendi kusurlarını unutan kimse, başkasının kusurunu büyük görür.
- Büyük mücadelelere girişen kimse büyük sıkıntılarla karşılaşır.
- Nefsinin hevâsına uyan kimse mahvolur.
- Aklını beğenen kimse yanılır.
- Başkalarına karşı büyüklük taslayan kimse zelil olur, alçalır.
- İşinde çok titiz davranan kimse bıkar.
- Başkaları önünde övünen kimsenin beli kırılır.
- İnsanlar karşısında sefih düşen kimse kendine sövdürür.
- Alçaklarla dostluk eden kimse haysiyetini yitirir.
- Âlimlerle düşüp kalkan ağırbaşlı olur.
- Kötü yerlere girip çıkan kimse töhmet altında kalır.
- Dini hafife alan kimse batağa saplanır.
- Başkalarının malı ile har vurup harman savuran fakir düşer.
- İyi yarınlar bekleyen kimse sabırlı olur.
- Ayağını bastığı yeri bilmeyen kimse pişmanlığa doğru yürür.
- Allah’tan korkan kimse kurtulur.
- Tecrübesi olmayan kimse aldanır.
- Hak ehlinin karşısına çıkan kimse yenilir.
- Taşıyamayacağı yükü sırtına alan kimse başarısız kalır.
- Öleceğini aklından çıkarmayan kimse ihtiraslarını sınırlar.
- Cehalet yolunu tutturan kimse adalet yolunu bırakır.