!!.Hadis inkarcılarının samimiyetsizlikleri.!!

Hadis inkârcılarını hadisleri inkâr edenler ve hadisleri inkâr edenleri taklit edenler olmak üzere iki gruba ayırabiliriz. Birinci grup ilim sahibi olup, inkârlarını kendilerince kabul ettikleri birtakım delillere dayandırmaktadırlar. Bunlar ayet ve hadisler hakkında bilgi sahibidirler. Ancak mü’minlerin yolundan saptıkları için sahip oldukları bilgi hidayetlerine değil dalaletlerine neden oluyor. Çünkü ayet ve hadisleri salt akıl çerçevesinde ele aldıkları için onları hidayet değil dalalet yollarina sevk ediyor. Bu durum Rabbimiz tarafından şöyle bildiriliyor:

“Biz Kur’ân’dan, mü’minlere şifa ve rahmet olan şeyler indiriyoruz. Ama Kur’ân, zalimlere ziyan artırmaktan başka bir katkıda bulunmaz. ( İsra, 82 )

“Allah onunla birçoğunu saptırır ve yine onunla birçoğunu yola getirir.” ( Bakara, 26 )

İslâm’a giren bütün yanlış itikat, bidat ve hurafeler hep âlim zannedilen ama gerçekte yoldan sapmış kişiler yoluyla girmiştir. Sıradan bir insanın anlattıklarına kolay kolay itibar edilmez. Ama âlim ve büyük zat olduğu düşünülen kişilerin yaptıkları ve söyledikleri çok çabuk kabul edilir. Çünkü mutlaka bir bildiği vardır ve o yapıyorsa doğrudur fikri insanlar arasında yaygındır. Hadis inkârı da yine ilim sahibi olup, insanların yanında büyük saygı ve hürmet gören insanlar ile başlamıştır.

İkinci grup da bu insanlara güvenip, onların fikirlerine kapılan ve ilmî olarak yeterli bilgiye sahip olmayan cahil insanlardır. Bu insanlar itikadî ve ameli birçok meselede neyi ne için yaptığını dahi bilmemektedirler. Bir taraftan peşlerine takıldıkları hadis inkârcılarını taklit ederken bir yandan da ameli noktada hadisler yoluyla ulaşan bilgilere yani sünnete göre amel etmektedirler.

Yani ilim sahibi olanlar da onları takip eden taklitçileri de inkârlarında bilinç. li ve samimi değiller. Bir taraftan hadisleri inkâr ederlerken diğer taraftan ibadetlerinde ancak hadislerle öğrenilebilecek sünneti uyguluyorlar.

Çünkü hadisleri gerçek manada reddettiklerinde dini açıdan hayatlarını uygulamaya yönelik sürdürebilecekleri bir yol bulunmamaktadır. Hadislerin tamamen devre dışı kalması halinde ne namazlarını ne zekâtlarını ne de hayatın birçok alanindaki muamelatı düzgünce yapılabilmeleri mümkün olmayacaktır. Herkes kafasına göre işler yapacak ve zamanla bin bir türlü uygulama ortaya çıkacaktır.

Hadis inkârcılarıyla karşılaştığınızda ibadetlerine bakın, inkâr ettikleri ya da delil olarak kabul etmedikleri hadislerle amel etiklerini ve amel etmek zorunda kaldıklarını göreceksiniz.

Sosyal Ağda Paylaş

Bir yanıt yazın