Katade’nin anlattığına göre; Abdullah b. Mutrif diyor ki: ” Bazen öyle iki kimse ile karşılaşırsın ki, biri daha çok oruç tutup daha çok sadaka verdiği ve daha çok namaz kıldığı halde öteki sevapça berikinden üstün olur. “Kendisine ” Bu nasıl böyle olabilir? “ diye soranlar da: ” Çünkü ikinci kimse birinci kimseden daha çok takva sahibidir. “ diye cevap verdi.
Ammare’nin – Allah ondan razı olsun – rivayet ettiğine göre; Bir gün Abdullah b. Revahe – Allah ondan razı olsun –
Maute köyüne hareket ederken Peygamberimize ﷺ ” Ya Resûlullah, bana bir öğüt ver! “ dedi.
Peygamberimiz ﷺ ona: ” Sen Allah’a az secde edilen bir yere gidiyorsun. Orada çokça secde et. “ buyurdu.
Abdullah: ” Ya Resûlullah, bir öğüt daha ver! “ dedi. Peygamberimiz ﷺ ona: ” Allah’ı zikret. Çünkü bu isteklerinin gerçekleşmesine yardımcı olur. “
Peygamberimizin ﷺ bu sözleri üzerine Abdullah arkasını dönmüş gidiyorken birden geri dönerek: ” Ya Resûlullah, bir öğüt daha ver! “ dedi. Peygamberimiz ﷺ ona: ” Allah’ı zikret. Çünkü tektir ve tek olanı sever. “ buyurdu.
Abdullah yine: ” Ya Resûlullah, bir öğüt daha ver! “ deyince şöyle buyurdu:
” Evet, geri kalma, geri kalma; On kötülük işlesen bile arkasından bir iyilik işlemekten geri kalma. “
Vera': Haram korkusuyla helalden az faydalanmak.
Enes b. Malik’in – Allah ondan razı olsun – rivayet ettiğine göre; Peygamberimiz ﷺ şöyle buyuruyor:
” Şu altı konuda bana söz veriniz, ben de size Cenneti garanti edeyim. “
- Konuşunca yalan söylemeyiniz.
- Verdiğiniz sözden caymayınız.
- Uhdenize verilen emanete hıyanet etmeyiniz.
- Gözlerinizi harama bakmaktan sakındırınız.
- Avret yerlerinizi koruyunuz.
- Ellerinizi ve ayaklarınızı haramdan uzak tutunuz. Ve o takdirde Rabbinizin Cennetine giriniz.
Fudayl b. İyaz – Allah ondan razı olsun – diyor ki: ” Şu beş şey iyilik, bahtiyarlık alâmetlerindendir. ”
- Kalp de yakin ( Kesin iman ).
- Dinde takva.
- Dünyaya karşı umursamazlık.
- Gözlerde hayâ ( utanma ).
- Tüm vücutta Allah korkusu .
” Şu beş şey iyilik, bahtiyarlık alâmetlerindendir. “
- Kalp katılığı.
- Bakışların donukluğu.
- Utanmazlık, hayâ kıtlığı.
- Dünya düşkünlüğü.
- İhtiras
Hz Ömer – Allah ondan razı olsun – diyor ki: ” Bizler şüpheli şeylere veya harama düşeriz korkusu ile helallerin onda dokuzundan uzak dururduk. “
Ehl-i hikmetten bir zat diyor ki: ” Gerçi dünyanın tüm işleri acayiptir. Ama ben, yine de şu beş konuda aldanan kimsenin haline şaşıyorum. “
- Dünyada imkan fazlalığına sahip olduğu halde bu fazlalıklarını fakirlik ve ihtiyaç günü için ayırıp saklamayan kimseye şaşarım.
- Konuşabilen bir dilin nasıl olur da, nefsinin arzularına uyarak Allah’ı zikretmediğine ve Kur’an okumadığına şaşarım.
- Sağlığı yerinde ve zamanı olan kimsenin, her gün yiyip içtiğini görünce nasıl olur da, her ayın üç gününde
oruç tutmadığına, Oruç tuttuğu takdirde elde edeceği faydaları, düşünmediğine şaşarım. - Gece olunca yatağına girip sabaha kadar uyuyan kimsenin nasıl olur da geceleyin iki rekat namaz kılmanın faziletini düşünüp, gecenin bir saat kadarını uyanık geçirmediğine, şaşarım.
- Yaptığı her şeyin kıyamet günü, Allah’a arz edileceğini bildiği halde, başına gelecekleri düşünmeksizin,
Allah’ın yasaklarını çiğneyen kimsenin, Cüretkârlığına şaşarım.
“Şurası muhakkak ki, haramlar apaçık bellidir, helaller de apaçık bellidir. Bu ikisi arasında (haram veya helal olduğu) şüpheli olanlar vardır. İnsanlardan çoğu bunları bilmez. Bu durumda, kim şüpheli şeylerden kaçınırsa, dinini de, ırzını da tebrie etmiş olur. Kim de şüpheli şeylere düşerse harama düşmüş olur, tıpkı koruluğun etrafında sürüsünü otlatan çoban gibi ki, her an koruluğa düşebilecek durumdadır. Haberiniz olsun, her melikin bir koruluğu vardır, Allah’ın koruluğu da haramlarıdır. Haberiniz olsun, cesette bir et parçası var ki, eğer o sağlıklı olursa cesedin tamamı sağlıklı olur, eğer o bozulursa, cesedin tamamı bozulur. Haberiniz olsun bu et parçası kalptir.” [Buharî, İman 39, Büyû 2; Müslim, Müsakat 107, (1599)
Rivayete göre Peygamberimiz ﷺ şöyle buyurmuştur:
” Namaz kılmaktan yaya ve oruç tutmaktan kirişe dönseniz takva olmadıkça bunlardan fayda göremezsiniz. “
Takvanın alâmeti, insanın şu on şeyi üzerine farz görmesidir:
Dili gıybetten korumak: Çünkü Yüce Allah şöyle buyuruyor; Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz…. ( Hucurat, 12)
Su-i zanndan kaçınmak: Çünkü Yüce Allah şöyle buyuruyor; Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır…. ( Hucurat, 12) Aynı konuda Peygamberimiz ﷺ ” Zandan sakınınız. Çünkü zann sözlerin en yalanıdır. “
İnsanları alaya almaktan sakınmak: Çünkü Yüce Allah şöyle buyuruyor; Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler…. ( Hucurat, 11)
Harama bakmamak: Çünkü Yüce Allah şöyle buyuruyor; Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar…. ( Nur, 30 )
Doğru söz söylemek: Çünkü Yüce Allah şöyle buyuruyor; ….(Birisi hakkında) konuştuğunuz zaman yakınınız bile olsa âdil olun…
( Enam, 152 )
İnsanın Allah’ın kendisine vermiş olduğu nimetleri bilmesi ve dolayısı ile kendini beğenmişliğe kapılmaması: Çünkü Yüce Allah şöyle buyuruyor; …. eğer doğru kimselerseniz sizi imana erdirmesinden dolayı Allah size lütufta bulunmuş oluyor.” ( Hucurat, 17 )
Malı, eğri yollarla değil, hakka uygun yollarla harcamak: Çünkü Yüce Allah şöyle buyuruyor; Onlar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik edenlerdir. Onların harcamaları, bu ikisi arası dengeli bir harcamadır. ( Furkan, 67 )
Üstünlük ve büyüklük düşkünü olmamak: Çünkü Yüce Allah şöyle buyuruyor; İşte ahiret yurdu. Biz, onu yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk çıkarmayanlara has kılarız. Sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır. ( Kasas, 83 )
Beş vakit namazı vakitlerinde, rüku ve secdelerini titizlikle yerine getirerek kılmak: Çünkü Yüce Allah şöyle buyuruyor;
Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah’a gönülden boyun eğerek namaza durun. ( Bakara, 238 )
Ehl-i sünnet ve’l- cemaat yolundan ayrılmamak: Çünkü Yüce Allah şöyle buyuruyor; İşte bu, benim dosdoğru yolum. Artık ona uyun. Başka yollara uymayın. Yoksa o yollar sizi parça parça edip O’nun yolundan ayırır. İşte size bunları Allah sakınasınız diye emretti. ( Enam, 153 )