Hadis inkarcıları “yüz binlerce hadis var.” Diyerek şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Peygamber Efendimizin ﷺ aşağı yukarı yirmi üç yıl Peygamberlik yaptığını esas alır, ve miladi takvime göre hesaplarsak, yaklaşık, 23×365=8395 gün Peygamberlik yapmış olur. Toplam iki milyon hadis olduğu söylendiğinde,
Peygamber efendimizin ﷺ, Peygamberlik yaptığı her gün başına iki yüzden fazla hadis düşer. Peygamberimizin ﷺ vefatından iki yüz yıl sonra, gün başına iki yüz adet rivayet edilen sözlerin toplam sayısından bile, bunların içinde ne kadar çok yalan olduğunu anlayabiliriz.”
Oysa bu hususun yapılan ilmi değerlendirme sonucunda doğru anlaşılması ancak mümkün olabilir. Bu hususu art niyetlerine alet edenler maalesef birçok cahil insanı peşlerine takıp saptırdılar.
Yüz binlerce hadis nasıl olabilir?
İlk önce binlerce hatta milyonu aşan hadis var mı yok mu? Resulullah’a ﷺ ait toplam hadis sayısı nedir? Bunu bilmek gerekiyor. Aksi halde yanlış anlamalar ortaya çıkacaktır.
Muhaddislerin hafızalarında ya da ellerinde bulunan nüsha ve eserlerde yüz binlerce hadis olması, Peygamber Efendimizin ﷺ bu kadar sözü olduğu anlamına gelmemektedir.
Hadisçilere göre, birden fazla sened ile gelen hadisler, ayrı hadis olarak değerlendirilmiştir. Sahabe sonrası senedleri çoğalan hadisler olduğu gibi, sahabe tariklerinin çokluğu ile de meşhur olmuş bir hayli hadis bulunmaktadır.
Örneğin, “Men kezebe aleyye… Kim benim adıma yalan söylerse…” diye başlayan hadisin, seksen dokuz aynı sahabeden rivayet edildiği tespit edilmiş ve her biri ayrı bir hadis sayılmıştır.
Aynı şekilde “Ameller ancak niyetlere göredir” Hadisinin Yahya ibn Said el-Ensâri’den,
yedi yüz kişi tarafından rivayet edildiği söylenmektedir.
Böylece söz konusu hadis, Yahya ibn Said’den sonra yüzlerce hadis olarak kayda geçmiştir.
Dolayısıyla aynı anlamı taşıdığı halde iki ayrı isnadı olan bir hadis, muhaddisler tarafından farklı iki ayrı hadis kabul edilmiştir.
Bu itibarla, muhaddislere nispet edilen bu yüksek rakamlar hadislerin hakiki sayısını değil, rivâyetlerin kaynağını, isnadlarını ve farklı lafızlarını kastettiklerini anlamak gerekmektedir.
Konuları ve metinleri birbirinden farklı olan iki hadisin, iki ayrı hadis sayılması normaldir. Ancak aynı konu ile ilgili farklı metin ve senedlerdeki hadis metinlerinin bir hadis mi, yoksa farklı birer hadis mi sayılacağı hadis sayısının tespitinde önem arzediyor.
Âlimlerden bir kısmı, aynı konudaki farklı rivâyetleri konu aynı olduğu için tek bir hadis kabul ederken, bir başka kısmı ise hadisin metninde manaya etki eden en ufak bir ziyade veya noksanlık bulunduğunda onu ayn bir hadis saymıştır. Bu sebeple metin açısından hadislerin sayımı da hadis sayısını etkilemektedir.
Buna göre hadisçiler, hadislerin sayısı hususunda yüksek rakam verdiklerinde, hadislerin hakiki sayısını değil, rivâyetlerin kaynağını ve isnadlarnı kastettikleri şeklinde anlamak gerekir.
Hadislerin sayısı ile ilgili yüksek rakamlarla karşılaşıldığında, hadislerin her bir farklı metinlerinin, tariklerinin ve senedlerinin de bu sayılara dahil edildiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Dolayısıyla muhaddislere nispet edilen ve hadis eserlerinde yer alan on binlerce rivâyetin, sadece birkaç bin hadisle küçük farklılıklarla birlikte aynı olduğu anlaşılmakta, aynı konuda olduğu halde sened ve metinleri farklı birçok hadis bulunduğu bilinmektedir.
İmam Buhârî’nin “100.000 sahih hadis-i şerif ezbere biliyorum.” ifadesi izah sadedinde
Ibn Hacer bu sayıya bir hadis-i şerife ait farklı isnadların ve mevkuf rivâyetlerin de dâhil olduğunu ifade etmektedir.Devamla İbn Hacer, “Sahih olsun sahih olmasın bütün hadis-i şerifler Müsned, Camii, Sünen ve Ecza türü
kitaplardan toplansa tekrarsız olarak ne bu sayıya ulaşabilir ne 50.000 sayısına
ulaşabilir.” demektedir.
Yine muhaddislerin, şu kadar yüz bin hadis ezbere biliyorum, bir milyon hadis yazdım gibi sözlerine değinen Suyûti, “Bu sayı içerisine, sahabe ve tâbiin sözleri de dâhildir.” demek sûretiyle hem bu sözlerin hadis kapsamına dahil edilmesinin hem de hadis sayısının çok fazla olmasının sebebini bir yönüyle açıklamış olmaktadır. İbn Hacer, “Sahih olsun sahih olmasın bütün hadis-i şerifler Müsned, Camii,
Sünen ve Ecza türü kitaplardan toplansa tekrarsız olarak ne bu sayıya ulaşabilir ne
de 50.000 sayısına ulaşabilir” demektedir.
Hadis sayısı hakkında bir fikir vermek için şu rakamları kaydedeceğiz:
Buhârî: 9082 hadis (Tekrarlarıyla)
Müslim: 7275 hadis (Tekrarlarıyla)
Nesâî: 5724 hadis (Tekrarlarıyla)
Ebû Dâyud: 5274 hadis (Tekrarlarıyla)
Tirmizí: 3956 hadis (Tekrarlarıyla)
İbnu Mace: 4341 hadis (Tekrarlarıyla)
Toplam: 35647 hadis (Tekrarlarıyla)
Bazılarınca Kütüb-i Sitte’den sayılması sebebiyle Muvatta’yı da göz önüne almak gerekirse, Muhammed Fuad Abdulbāki’nin baskısı itibariyle 1826 hadis mevcuttur.
Bu rakamlar göz önünde bulundurulduğunda peygamberimize ait olan ve ayrı ayrı konuyu işleyen on binler ve yüz binlerce hadisten söz etmek mümkün değildir. Tekrarları saymadığmızda ve sadece farklı konuları işleyen hadisleri aldığımızda, ortaya çıkan hadis sayısı Resulullah’ın yirmi üç yıl boyunca,
Yaptıkları ve söyledikleri için gayet makul olacaktır.
Dolayısıyla yüz binlerce hadis var diyerek bunu bir takım mantıksal açıklamalar ve çarptırmalara konu edip,
hadis inkarına bir sebep saymak doğru değildir.