Günahları terk için; 4 temel kural

1 – Günahkârları korkutan Kur’an ayetlerini zikret!

✍🏼 Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri, yok olup gitmesinler diye (kurduğu düzende) tutuyor. Andolsun, eğer onlar (yörüngelerinden sapıp) olur giderlerse, O’ndan başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, halîmdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir), çok bağışlayandır.
( Fâtır, 41 )


2 – Peygamberler ve selefî salihînin hikayelerini,
Günahlardan dolayı başlarından geçenleri.
Anlatarak ve bu şekilde kalbini yollayarak,

✍🏼 Adem ( aleyhisselam ), Şecereden yediği zaman onun bedenindeki cennet ziynetleri uçtular. Avret yerleri göründü. Ancak başındaki Ademlik taçı ile yüzündeki ar ve hayâ perdesi onu terk edip gitmekten utandılar. Cebrail ( aleyhisselam ) yanına gelerek başından taçı aldı. Arşın üstünden seslenildi:

  • Benim komşuluğumdan ininiz!
  • Zira bana isyan eden bana komşuluk yapamaz.
  • Adem ( aleyhisselam ) ağlayarak,
    Havva’ya ( aleyhisselam ) baktı ve dedi ki.
  • İşte günahın ilk meymenetsizliği bizi,
    Habibin komşuluğundan çıkarmasıdır…


3- Onların zihinlerinde günahlardan ötürü,
Dünyada cezanın, acele verilmesinin,
Takarrür etmesidir.

✍🏼 Bütün günahların karşılığı çoğu zaman dünyada verilir. Hatta günahından ötürü bazen kulun rızkı bile daralır. Mertebesi halkın kalbinden düşer. Düşmanları kendisini istilâ eder.


4 – Hased, Kibir, Gıybet, Katil, Hırsızlık, Zina ve İçki gibi günahlardan ötürü vârid olan cezaları zikretmektir.

✍🏼 Bütün bunlar, hasretmesi mümkün olmayan nesnelerdendir. Ehli olmayan bir kimseye bunu söylemek, ilacı yara olmayan bir mahalle sürmek gibi olur. Belki alim kişinin, hâzık bir doktor gibi olması uygundur.
Evvelâ nabız yoklamak ve tansiyon ölçmek ve hareketlerin yönleriyle iç hastalıkları keşfetmeli, sonra ilaçlarıyla meşgul olmalıdır.
Bu sebeple alim, evvelâ hallerin karineleriyle gizli sıfatların neler olduğunu tesbit etsin, sonra Allah Resulü’ne uyararak vâkıf olduğu nesnelerden bahsetsin. Nitekim Cenab-ı Peygambere birisi ” Ey Allah’ın Resulü! Bana vasiyet et!!! Fakat pek fazla söyleme ( Yani yapabilmem için kısa olsun. ” Dedi.
Buna karşılık Cenab-ı Peygamber ona:
” Öfkelenme!!! ” Buyurdu.

Sosyal Ağda Paylaş

Bir yanıt yazın